4 Ekim 2013 Cuma

Mevsim Sonbahar

İnsanların olduğu gibi mevsimlerin, evrenin ve Tanrı’nın da bir ruhu olduğuna inanmışımdır. Kainattaki bütün mevsimleri ve ayları sevsem de sonbaharı bir başka sevdim. Sonbahar insanların çoğu için hüznü çağrıştırsa da benim için hüzünden çok ötesi. Ekim ayında doğmam da belki cabası. Ne yazın sıcaklığını ve neşesini bırakabilmek ne de kışın donukluğuna hazır olabilmek, yani bir nebze araf bir nebze arada kalmışlık. Yazın cıvıltısından, renkliliğinden ama bir o kadar da anlamsız oluşundan kaçmak. Kışın ise her ne kadar salep tadında olsa da insanın içini soğuktan titretmesini sevememek.
Sonbaharın benim için en başka anlamı ise diğer mevsimlerde bulamadığım melankolizmi ve biraz romantizmi. İlkbahar ve yaz yeni başladığınız ama eninde sonunda biteceğini bildiğiniz bir ilişkinin kıpır kıpır, heyecanlı ve en renkli zamanları. Kış ise ilişkinin soğuklaşıp, mesafelerin gitgide arttığı ve iki insanın geri dönüşü olmayan uçurumlara girdiği dönem. Sonbahar ise ilişkideki biraz olgunluk, biraz romantizm, biraz hayat, biraz hayal, biraz gerçek… Biraz da kendini hatırlamak ve bulmak. İnsanın ilkbaharında, gençliğinde yaşadığı aşklar ve sevgileşmeler gibi tıpkı. Heyecanlı ama bir o kadar da hatalarla dolu ve geçici. İnsanın kendini unutmaya başladığı ve kendini unuttukça hatalar yapmaya başladığı dönemler misali.
Yazın insanı miskinleştiren, aymazlaştıran sıcaklığı veya kışın insanın soğuktan bedenen ve ruhen hareket etmesini engelleyen ve kadere mahkum eden fiziksel koşulları yerine insanı en çok düşündüren ve yaşadığını, yaşattığını hissettiren mevsimdir sonbahar. Güneş artık eskisi gibi sık göstermez yüzünü ve usulca yağmura bırakır yerini. Her düşen yaprak ise size fark etmeden eski anılarınızı ve anılarınızdaki kahramanları anlatır. Belki bu mevsimde denize girip yahut kardan adam yapıp tadını çıkartamazsınız. Ama Karadeniz’de yeşilin yerini sarı ve kızılın aldığı ormanların içinde bir ahbabınızla yürümek, Ege’de deniz kıyısında sevgilinizin saçlarındaki sonbahar esintisinde birkaç kadehle demlenmek ya da Prag'ın sonbahar kokulu sokaklarında sokak sanatçısından Beethoven-silence dinlemek gibisi yoktur.

Uzun lafın kısasası, biraz şiir, biraz hazan, biraz da umuttur sonbahar… Kim bilir belki de en iyisi, hiç ölmeyecek gibi yaşasak da bütün mevsimlerin tadına bakmak.