4 Mart 2012 Pazar

Teoman Fısıldamaları

‘’Kır evinin verandasında, bir ‘Rüzgar Gülü’ne rastlarsın’’,  onda umut ararken bir ‘Mavi Kuş’ gibi usulca ve olabildiğince sen kokan cümlelerinle: ‘’Ben aslında iyi biriyim, bilirim çok kirlidir aşk sicilim’’ dersin, ‘En sevdiği renk mor olan kadın’a… İkinizin de ağırlığını taşıyamadığınız öykünüz ‘Renkli Rüyalar Oteli’nde devam eder.

‘’Uyanır, bakakalırsın, hayali bir parmağın, bıraktığı yazıya’’. ‘Hoşçakal.’ Sonu bu kelimeyle biten öykülere alışmışsındır artık. Bilirsin ki ‘’bazı yalanlar güzel bazı gerçekler acıdır’’. İçinden ürkekce dersin ki, ah 

‘’Papatya, seninle kim kalacak ışıklar kapanınca buradan çok uzakta’’. ‘’Hiç kimse bilmez, hiç kimse duymaz’’ çünkü artık o da yoktur hayatında. ‘’Bir şehrin tam kalbinden beyninden vurup gitmek vardır’’, gidemezsin. Çünkü ‘’bitmiş en güzel hikayem derimin altında başarılı ayrılık notlarıyla’’.

Ama ‘’hala ararsın bilinmeyenin ulaşılmaz balını’’ Bazen ‘Gündüz Düşleri’nde, bazen sana ait olabileceğini sandığın bir ‘Martı’da.

Bir bara gidersin barmene dersin ki: ‘’Hayalperestim, güzel hayaller peşinde’’ Bar filozofu da derki:  ‘’Çok kadın hiç kadındır oğlum yalnızlıktır sonun’’

‘’Hala aşktan umudun varsa aşkta zaten tesadüfen’’dir artık. ‘’Ölüm ışığı uzanır’’ ve ölümüne fısıldarsın ‘’batmadım ama su alıyorum hala hissetmeden basıp toprağa’’

1 yorum:

  1. En sevdiğim sanatçılardandır Teoman. Bayıldım diyebilirim, çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil